12 Mart 2008 Çarşamba

Danıştay : YÖK Başkanı'nın türban yazısı hukuka aykırı

AKP'NİN DANIŞTAY KARARINA TEPKİSİ İSE BÖYLE:
YÖK Başkanı'nın gönderdiği mektup bir genelge statüsüne yükseltilmiştir; doğru değildir.

Danıştay 8. Dairesi, YÖK Başkanı Özcan'ın rektörlere yolladığı, "Anayasa değişikliği yeterli, türbanlıları üniversiteye alın" yazısını 'genelge' niteliğinde sayıp, yürütmesini durdurdu. Kararda, "YÖK Genel Kurulu'nun yetki alanında YÖK Başkanı'nın tek başına düzenleme yapma yetkisi yok" denildi.

Başvuru yağmıştı

Oybirliğiyle alınan kararda Özcan'ın yaptığı işlemin yetki yönünden açıkça hukuka aykırı nitelikte olduğu dile getiriliyor. Özcan'ın rektörler ve valiliklere gönderdiği 'talimatı'na karşı, Tüm Öğretim Elemanları Derneği, Üniversite Konseyleri Derneği ve çok sayıda öğretim üyesi dava açmıştı.

Danıştay 8'inci Dairesi, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan'ın, rektörlere gönderdiği, "Anayasa düzenlemesi yeterli, türbanlı öğrenciyi üniversiteye alın" yazısını genelge niteliğinde kabul ederek, yürütmesini durdurdu. Oybirliğiyle alınan kararın gerekçesinde şöyle denildi: "YÖK Genel Kurulu'nun yetkisinde olan bir alanda YÖK Başkanı'nın tek başına düzenleme yapma yetkisinin bulunmadığı açıkça anlaşılmaktadır. Rektörlüklere yapılan bir bildirim olan genelgede yetki unsuru yönünden yasaya uyarlık bulunmamaktadır. Açıkça yasaya aykırı olan işlemin, yürütülmesinin durdurulmasına oybirliğiyle karar verildi."

YÖK?Başkanı Özcan, türbanı serbest kılmayı amaçlayan Anayasa değişiklikleri Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylandıktan sonra rektörlere bir yazı göndermişti. Üniversite türbanın serbest olması için yeni yasaya ihtiyaç olmadığını savunan Prof. Dr. Özcan, "Anayasa değişikliği yeterli" demişti.

Yazıdan sonra üniversitelerde kaos ortamı doğmuştu. Bazı üniversiteler türbanlı öğrencilere izin verirken, bazıları yazıyı dikkate almamıştı.

Tüm Öğretim Elemanları Derneği, Üniversite Konseyleri Derneği'nin yanı sıra çok sayıda öğretim üyesi Özcan imzalı türban genelgesinin, gruplaşmalara yol açacağını ve Yükseköğretim Yasası'nın YÖK Başkanı'na böyle bir yetki vermediğinı ileri sürerek, yürütülmesinin durdurulması ve iptali için Danıştay'a başvurmuştu.

Danıştay 8'inci Dairesi, rektörlere gönderilen yazıyı genelge olarak kabul ettikten sonra, üniversitelere genelge hazırlama yetkisinin YÖK Genel Kurulu'nda olduğunu gerekçe göstererek, oybirliği ile yürütmeyi durdurma kararı verdi. Kararda şu değerlendirmeler yer aldı:

Yetki devri olmaz: Yükseköğretim kurumlarının 2547 sayılı Yasa'da belirtilen amaç ve hedefler doğrultusunda geliştirilmesi, eğitim-öğretim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi, yükseköğretim kurumları arasında birleştirici ve geliştirici işbirliği ve koordinasyonun sağlanması gibi ülke çapındaki görevler Yükseköğretim Genel Kurulu'na verilmiştir ve bu görevlerin Yürütme Kurulu'na devri mümkün kılınmamıştır.

Genelge düzenleme içeriyor: YÖK Başkanı'nın imzasını taşıyan genelge; yükseköğretim kurumlarında, Anayasa düzenlemesi uyarınca uygulama yapılmasını teminen gereği için rektörlüklere yapılan bir bildirimdir. Genelge içeriğinde; 'bazı kız öğrencilerin başlarını örtmekte kullandıkları kıyafetler nedeniyle eğitim hakkını kullanamadıkları' belirtilmiş ve 'söz konusu Anayasa değişikliği göz önünde bulundurulmak suretiyle uygulama yapılması kamu görevi ifa eden yükseköğretim kurumlarının yöneticilerinin görev ve sorumluluğunda olduğu' ifade edilmiştir. Genelge bu haliyle yükseköğretim kurumlarında eğitim-öğretim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesine ilişkin olup, yükseköğretimin düzenlenmesi ve yönetilmesine dair düzenleme içermektedir.

Kurul hazırlamadı: Genelge; Yükseköğretim Genel Kurulu'nun 2547 sayılı Yasa uyarınca belirlenen görev alanı içinde yer alan, yükseköğretim kurumlarında eğitim-öğretim faaliyetinin gerçekleştirilmesi ve yükseköğretimin planlanması, düzenlenmesi ve yönetilmesi hususunda bir düzenleme getirmesine karşın, Yükseköğretim Genel Kurulu tarafından tesis edilmiş bir işlem değildir.

Tek başına yapamaz: Yükseköğretim Genel Kurulu'nun tesis edeceği işlemle düzenleme getirilecek bir alanda YÖK Başkanı'nın tek başına işlem tesis etmek suretiyle düzenleme yapma yetkisinin bulunmadığı açıkça anlaşılmaktadır. Anayasa düzenlemesi uyarınca uygulama yapılmasını teminen gereği için rektörlüklere yapılan bir bildirim olan genelgede yetki unsuru yönünden yasaya uyarlık bulunmamaktadır. Dava konusu işlemin, yürütülmesinin durdurulmasına oybirliğiyle karar verildi.

Danıştay'ın kararın, AKP, "Anayasa değişikliğini etkilemez" diyerek yorumlarken, CHP "Özcan'a ciddi bir uyarıdır" dedi. Tepkiler şöyle:

AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ: Danıştay kararı yetki yönünden bir değerlendirmeyi içeriyor. Bu konuda YÖK Başkanı'nın gönderdiği mektubu bir genelge statüsünde değerlendiriyor. Böyle bir genelge çıkarma yetkisi YÖK Başkanı'nın değil YÖK Genel Kurulu yetkisindedir, diyor. Anayasa'da yapılan değişiliklerle ilgili bir değerlendirme içermiyor. Çünkü Anayasa değişiklikleri sadece şekil yönünden denetime tabii. O da Anayasa Mahkemesi'nindir. Başörtüsü yasağıyla ilgili bir hüküm içermiyor. Anayasanın 10 ve 42. maddelerinin uygulanması için yönetmeliğe, genelgeye ihtiyaç yok. Doğrudan uygulama kabiliyeti olan düzenlemeler. YÖK Başkanı ya da başka birilerinin bir beyanda bulunması, genelge yayınlaması bu gerçeği değiştirmez. Ek 17'de yapılması düşünülen düzenlemeler 10 ve 42'de yapılan değişikliklerin uygulamadaki sınırları belirlemek için gereklidir. Bu da yapılacak.

CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay: Karar, göreve başlarken "Türbanla ilgili yargı kararlarını tanımayabilirsiniz" diyen Özcan'a ciddi bir uyarıdır. Anayasa'nın 10 ve 42. maddelerinde yapılan değişikliklerin, tek başına türbanı serbest bırakmaya yetmediği bir kez daha tescil edilmiştir. Sorumluluk mevkindekilerin, hukuksal düzenlemeleri yok farz ederek, toplumda kaos yaratmaya yönelik tavır ve üsluplarından vazgeçmesi lazım. Karar, bazı kulaklara küpe olsun.

Hiç yorum yok: