31 Ekim 2007 Çarşamba

DTP Kapatılsın

Hukukçular: Kongre bildirgesinde özerklik talebinde bulunan, bebek katili Öcalan’dan “Kürt halkının önderi” diye söz edenler derhal cezalandırılsın
 
YargItay Onursal Başsavcıları Sabih Kanadoğlu ve Vural Savaş ile Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Mümtaz Soysal, DTP’nin “ayrılıkçı-bölücü” taleplerinin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 68. maddesine aykırı olduğunu belirterek, vakit geçirilmeden bu partinin kapısına kilit vurulması gerektiğini söyledi.
 
Kanadoğlu: Hukukun gereğinin yapılması kaçınılmaz
 
Savaş: Devlet zaafiyet içinde olmamalı
 
Soysal: Ulusal bütünlüğe yapılmış saldırıdır
 
DTP hemen kapatılmalı

Hukukçular, özerk yapı talebinde bulunan ve teröristbaşı Öcalan’dan ‘Kürt halkının önderi’ diye söz eden Demokratik Toplum Partisi’nin kapatılması gerektiğine dikkat çekti.
 
DTP’nin kongre bildirgesindeki “Bayrak ve resmi dil tüm Türkiye ulusu için geçerli olurken her bölge ve özerk birimin kendi renkleri ve sembolleri ile demokratik özyönetimini oluşturması öngörülür” ifadesi ile Kongremiz ‘Kürt Halk önderi’ Abdullah Öcalan’ın ‘Kürt sorunu’nun demokratik çözüm yaklaşımını son derece belirleyici olduğu sonucuna varmıştır” cümlesine işaret eden hukukçular, bu taleplerin Anayasaya aykırı olduğunu hatırlatarak DTP hakkında bir an önce yasal işlemlerin başlatılması gerektiğini söyledi. Yargıtay Onursal Başsavcısı Vural Savaş, DTP’nin isteklerinin parti kapatma gerekçesi olduğunu belirterek, “ Gereği hemen yapılmadır” dedi. Vural Savaş, şunları kaydetti: “Daha önce federasyon istemi konusunda yaptığım açıklamalarda Sulhi Dönmezer, Mümtaz Soysal, Zafer Gönen gibi önemli hukukçuların yazdığı kitapları göstererek bunun bir kapatılma gerekçesi olabileceğini ifade etmiştim. Şimdi çok daha ağır bir durum söz konusu. Özerklik istiyorlar. Elbette ki gerekli yasal işlemler vakit geçirilmeden uygulamaya konmalı.  Devlet zafiyet içerisine girme tehlikesi ile karşı karşıya kalıyor.”  Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu ise, Türkiye Cumhuriyeti’nin devleti ve milleti ile bölünmez bütünlüğüne aykırı bir istemin dile getirilmesinden ve bu talebin ortaya konmasından dolayı DTP’nin kapatılabileceğini kaydetti.

Ulusal bütünlüğe aykırı

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 68. maddesine aykırı bir durumun söz konusu olduğunu belirten Kanadoğlu, “Demokrasinin dışına çıkan siyasi partiler, hele ki ulusal bütünlüğü ortadan kaldıran taleplerle demokratik yaşamda yer almak istiyorlarsa o zaman hukuken gereğinin yapılması da kaçınılmaz olacaktır” dedi. Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Mümtaz Soysal da, özerklik isteminin Türkiye’nin ulusal bütünlüğünü ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Soysal, “Özerklik isteği ulus devlet kavramına taş koymaktadır. Dolayısıyla bu bir kapatma gerekçesi olarak değerlendirilebilir. Bu tür istemlerle ortaya çıkanlar nasıl cezalandırılıyorlarsa böyle bir isteği dile getiren bir siyasal parti de hukuk gereğince cezasını alır. Anayasa’nın 68. maddesine, ulus devlet anlayışına aykırıdır ve gereği yapılmalıdır” diye konuştu.
 
İspanya hemen yaptı
 
İspanya göz açtırmıyor. İspanya’da ayrılıkça terör örgütü ETA’nın siyasi kolu olarak İspanyol Meclisi’nde görev yapan  Batasuna partisinin 22 üst düzey yöneticisi 6 Ekim 2007 tarihinde gözaltına alınmıştı. Teröre destek veren partinin yöneticilerine gece baskını düzenlenmiş, partinin eski ve yeni yönetim kurulunun Bask bölgesindeki Segura kasabasında yaptığı toplantı sıkı denetime alınmıştı. İspanyol polisi ayrılıkçılık nedeniyle diğer parti üst düzey yöneticisini de kıskaca almıştı. Partinin büro ve üyelerinin evlerinde aramalar yapılmış, Ulusal Mahkeme de verdiği kararla eylemi onaylamıştı.

Sıkı takip altındalar

Ayrılıkçı söylemleri ile dikkat çeken  Batasuna’nın terör örgütü ETA’ya finansal destek verdiği ve para aktardığı iddiaları ile birlikte mali kurumlar da inceleme başlatmıştı. İspanyol Hükümeti. 2002’den itibaren partinin tüm hesaplarını kontrol ediyor. 29 Ekim 2007’de Madrit’te 12 yıl önce bir askeri araca saldırı düzenleyen ve 6 kişinin ölümüne neden olan ETA üyelerine  Ulusal Mahkeme’den 1253’er yıl hapis cezası verilmesi kararı çıkmıştı.
’Terörist’ demedi, kapatıldı

Batasuna partisi, 2003’te terörü kınamaya yanaşmadığı ve ETA ile bağlarını koparmadığı için yasadışı ilan edilerek kapatılmıştı. İspanyol polisi ile hukukçular ülke bütünlüğünü tehdit ettiği gerekçesiyle, partinin eylemlerini incelemeye almışlardı. ETA’nın faaliyetlerini terör olarak görmeyen bazı yöneticilere de hukuki ve siyasal baskı yapıldı. AB üyesi İspanya, toprak bütünlüğü vurgusunu yargı sürecinde delil olarak gösterdi.
BASK’ı dinlemedi

İspanya’da BASK Yüksek Mahkemesi, BASK Özerk Yönetimi Başkanı Juan Jose İbarretxe ve Sosyalist İşçi Partisi’nin Bask bölgesindeki kolu olan PSE-EE’nin liderleri Patxi Lopez’i bölücülükle yargılayacak. İbarretxe, BASK Bölgesi’nin İspanya’dan ayrılması için referandum talebinde bulunmuştu. İspanya Başbakanı Zapatero, Batasuna Partisi’nin siyasi söylemlerinin ETA ile örtüştüğünü de dile getirmişti.

Hiç yorum yok: