1 Ekim 2007 Pazartesi

THY uçağındaki cübbeli yolcu, yanına kadın oturtmadı

 İşte THY uçağında yaşanan bir olayın ayrıntıları...

8 eylülde sabah saat 10.00'daki Ankara-İstanbul uçağında yaşanan tartışma, 22 Temmuz seçimlerinden önce herhalde düşünülemezdi Avukat Ayhan Erol -ki kendisi 1982 - 2005 arası tam 23 yıl Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu Başkanı olarak görev yapmıştır- 8 eylül sabahı THY'nin saat 10.00 uçağıyla İstanbul'a gelmek üzere Ankara-Esenboğa'da uçağa biner. Uçağın ortalarında, sağ tarafta, koridor üzerindeki yerine oturur. Aynı sıranın sol tarafındaki 3 koltuk da boştur.

Biraz sonra, taba rengi cübbesi ve başında takkesiyle gözlüklü-sakallı 70 yaşlarında bir bey, aynı sıranın sol pencere kenarındaki yerine yerleşir. Hemen ardından da 40 - 45 yaşlarında 2 hanım, o beyin yanındaki 2 boş koltuğa otururlar.

Ve kısa süre sonra o koltuklardan bir gürültü kopar. Cübbeli bey kadınlara "Siz burada oturamazsınız; benim yanımda erkek oturması lazım. Ben kadınlarla oturmam," diye bağırmaktadır.

Ayhan Erol'un ister istemez kadınların kıyafetlerine gözü takılır. Kesinlikle açık-saçık değildirler; bir yaz gününde giyilebilecek normal kısa kollu bluz, altına da pantolon giymişlerdir.

Bu bağrışma üzerine Erol'un bir sıra önünde orta koltukta oturan 25 yaşlarında delikanlı ayağa kalkar ve cübbeli beyin istediği şekilde yer değiştirmeye talip olur. Ancak Erol itiraz eder: "Ne münasebet; lütfen oturun kendi yerinize. Eski köye yeni adet mi getiriyorsunuz; uçakta erkek-kadın ayırımı olmaz!" Ve delikanlı yerine oturur.
      
Hostesin şaşkınlığı

Cübbeli bey bunun üzerine hostes hanımı çağırır ve "Ben kadınlarla oturmam. Ya bu kadınları benim yanımdan kaldırın, ya da beni" diye dayatır. Hayretler içinde kalan hostes, ne diyeceğini bilemez. Anlaşılan ilk kez böyle bir taleple karşılaşmaktadır.

Öndeki sırada oturan delikanlı, yeniden bir hamle yaparak "Tamam yer değiştirelim" der. Erol da delikanlıyı omzundan tutup yerine oturtur ve aralarında şu konuşma geçer:

Erol: Lütfen gitmeyin. Ya kendisine ait olan yerde oturacak, ya da kaptan onu uçaktan indirecek.

Genç delikanlı: Ama saygı duymak lazım bir yerde.

Erol: Neye saygı duyuyorsunuz? Adam yobaz, yanına kadın oturmasını istemiyor, olay çıkarıyor. Düşüncesini eyleme dönüştürüyor. Siz neye saygı duymaktan söz ediyorsunuz?

Ve herkes yerli yerinde otururken uçak havalanır. Birkaç dakika sonra yan koltuktaki hanımlardan biri "Ay ben burada oturamayacağım; mütemadiyen dırdır konuşuyor" diyerek ayağa fırlar. Delikanlı bu kez Erol'u dinlemez ve adamın yerine geçer. Adam da delikanlının yerine otururken Erol kendini tutamaz:

Osmanlı kıyafetiymiş.
Erol: Senin yaptığın ayıp değil mi?.
Cübbeli bey: Sen ne karışıyorsun?.
Erol: Bir kez senin kılık kıyafetin falso...
Cübbeli bey: Bu Osmanlı kıyafeti.
Erol: Osmanlı yıkılalı 80 yıl oldu. Kılık-Kıyafet Kanunu var...

O sırada bir el dokunur Ayhan Erol'un omzuna. Dönüp baktığında tam arkasındaki koltukta oturan türbanlı, orta yaşlı bir kadın "Hacı Amca çok yanlış yapıyor," der. Bu arada yer değiştiren delikanlının ön sırasındakiler de delikanlıya "Siz yanlış yaptınız; yerinizi değiştirmeyecektiniz," diye sitemde bulunurlar.

Hiç yorum yok: