Hukukçular: Kongre bildirgesinde özerklik talebinde bulunan, bebek katili Öcalan’dan “Kürt halkının önderi” diye söz edenler derhal cezalandırılsın
Savaş: Devlet zaafiyet içinde olmamalı Hukukçular, özerk yapı talebinde bulunan ve teröristbaşı Öcalan’dan ‘Kürt halkının önderi’ diye söz eden Demokratik Toplum Partisi’nin kapatılması gerektiğine dikkat çekti.
olurken her bölge ve özerk birimin kendi renkleri ve sembolleri ile demokratik özyönetimini oluşturması öngörülür” ifadesi ile Kongremiz ‘Kürt Halk önderi’ Abdullah Öcalan’ın ‘Kürt sorunu’nun demokratik çözüm yaklaşımını son derece belirleyici olduğu sonucuna varmıştır” cümlesine işaret eden hukukçular, bu taleplerin Anayasaya aykırı olduğunu hatırlatarak DTP hakkında bir an önce yasal işlemlerin başlatılması gerektiğini söyledi. Yargıtay Onursal Başsavcısı Vural Savaş, DTP’nin isteklerinin parti kapatma gerekçesi olduğunu belirterek, “ Gereği hemen yapılmadır” dedi. Vural Savaş, şunları kaydetti: “Daha önce federasyon istemi konusunda yaptığım açıklamalarda Sulhi Dönmezer, Mümtaz Soysal, Zafer Gönen gibi önemli hukukçuların yazdığı kitapları göstererek bunun bir kapatılma gerekçesi olabileceğini ifade etmiştim. Şimdi çok daha ağır bir durum söz konusu. Özerklik istiyorlar. Elbette ki gerekli yasal işlemler vakit geçirilmeden uygulamaya konmalı. Devlet zafiyet içerisine girme tehlikesi ile karşı karşıya kalıyor.” Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu ise, Türkiye Cumhuriyeti’nin devleti ve milleti ile bölünmez bütünlüğüne aykırı bir istemin dile getirilmesinden ve bu talebin ortaya konmasından dolayı DTP’nin kapatılabileceğini kaydetti. Ulusal bütünlüğe aykırı
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 68. maddesine aykırı bir durumun söz konusu olduğunu belirten Kanadoğlu, “Demokrasinin dışına çıkan siyasi partiler, hele ki ulusal bütünlüğü ortadan kaldıran taleplerle demokratik yaşamda yer almak istiyorlarsa o zaman hukuken gereğinin yapılması da kaçınılmaz olacaktır” dedi. Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Mümtaz Soysal da, özerklik isteminin Türkiye’nin ulusal bütünlüğünü ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Soysal, “Özerklik isteği ulus devlet kavramına taş koymaktadır. Dolayısıyla bu bir kapatma gerekçesi olarak değerlendirilebilir. Bu tür istemlerle ortaya çıkanlar nasıl cezalandırılıyorlarsa böyle bir isteği dile getiren bir siyasal parti de hukuk gereğince cezasını alır. Anayasa’nın 68. maddesine, ulus devlet anlayışına aykırıdır ve gereği yapılmalıdır” diye konuştu.
Sıkı takip altındalar
Ayrılıkçı söylemleri ile dikkat çeken Batasuna’nın terör örgütü ETA’ya finansal destek verdiği ve para aktardığı iddiaları ile birlikte mali kurumlar da inceleme başlatmıştı. İspanyol Hükümeti. 2002’den itibaren partinin tüm hesaplarını kontrol ediyor. 29 Ekim 2007’de Madrit’te 12 yıl önce bir askeri araca saldırı düzenleyen ve 6 kişinin ölümüne neden olan ETA üyelerine Ulusal Mahkeme’den 1253’er yıl hapis cezası verilmesi kararı çıkmıştı.
’Terörist’ demedi, kapatıldı
Batasuna partisi, 2003’te terörü kınamaya yanaşmadığı ve ETA ile bağlarını koparmadığı için yasadışı ilan edilerek kapatılmıştı. İspanyol polisi ile hukukçular ülke bütünlüğünü tehdit ettiği gerekçesiyle, partinin eylemlerini incelemeye almışlardı. ETA’nın faaliyetlerini terör olarak görmeyen bazı yöneticilere de hukuki ve siyasal baskı yapıldı. AB üyesi İspanya, toprak bütünlüğü vurgusunu yargı sürecinde delil olarak gösterdi.
BASK’ı dinlemedi
İspanya’da BASK Yüksek Mahkemesi, BASK Özerk Yönetimi Başkanı Juan Jose İbarretxe ve Sosyalist İşçi Partisi’nin Bask bölgesindeki kolu olan PSE-EE’nin liderleri Patxi Lopez’i bölücülükle yargılayacak. İbarretxe, BASK Bölgesi’nin İspanya’dan ayrılması için referandum talebinde bulunmuştu. İspanya Başbakanı Zapatero, Batasuna Partisi’nin siyasi söylemlerinin ETA ile örtüştüğünü de dile getirmişti.
"Tecrübe sahibiymiş. Çıkıp orda konuşanları görüyoruz. Yaptıkları bir tek iş var. Tahrik etmek. Sadece tahrik memuru olarak iş yapıyorlar. Sıfatı ne olursa olsun ister emekli ister muvazzaf olsun bunların yaptıkları ülkenin birliğine beraberliğine saldırmaktan başka bir şey değildir. Bunların sırtında bir sorumluluk yoktur. Oraya gelip acaba biz bu hükümeti nasıl sıkıştırırız. Yaptıkları iş budur. Hükümetimizin görevi beldir. Biz tüm bir devlet olarak kurumlarımızla birlikte bu süreci işletirken kalkıp da televizyon televizyon gezerek ülkenin birliğine kurşun sıkanlar karşılarında bizi bulacaktır. Bunlar bu işi çok iyi biliyorlarsa seçimden yeni çıktık. Girerlerdi seçime ülkenin kaderinde söz sahibi olurlardı. Bunlar sorumluluk alamazlar. Bunlar fırsat buldukça köşe başlarında bunu yaparlar. Bir şehidimiz olduğunda içimizin nasıl yandığını sadece Allah bilir. Onlar bilemez. Türkiye kendisine dayatılanları değil. Kendi menfaatine uygun yol ve yöntemleri seçmesini bilir."
PARTİ kongresinin sonuç bildirgesinde, bebek katilinin serbest bırakılması istendi. Her bölge ve özerk birim de öz yönetimini oluşturmalıdır denildi. 
Kara Kuvvetleri Komutanı Org. İlker Başbuğ'un 2 kritik sorusu var. Biri Türk ve dünya kamuoyuna, diğeri de Barzani ve Talabani'ye.
DTP kongresinin açılış konuşmasını Kürtçe yapan DEP eski milletvekili Leyla Zana teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın yakalanmasının Kürt sorununu çözmediğini savunarak, şunları söyledi:
Türk Silahlı Kuvvetlerinin Değerli Mensupları,
Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada Şemdinli'de 30 teröristin öldürüldüğü bildirildi.
Türkiye tarihinin en kritik günlerinden birisini yaşıyor.
İşte Genelkurmay açıklaması: 
Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'nin Irak sınırındaki Dağlıca Beldesi'nde dün gece saat 23.00 sıralarında yaşanan olayda teröristler, Dağlıca'dan Yeşiltaş'a giden askeri konvoya saldırı düzenledi. Yeşiltaş'a sevkiyat yapan 10-12 araşlık askeri konvoy, Avaşın Köprüsü üzerinde saldırıya uğradı. Köprünün üzerindeki araçlardan tam ortadaki roketatarla vuruldu. Köprünün de havaya uçurulduğu bildirilen olayın ardından sabah saatlerine kadar süren çatışma çıktı. 

YSK, ne sınır kapılarında verilen oyları, ne de yasanın değişmiş olmasını umursadı. 21 Ekim’de ısrar etti.
İTÜ’den ‘ABD’ye lanet’ yürüyüşü
Korodaki çocuklar Kürtçe şarkı söylerken zafer işareti yaptı...
Ramazan Bayramı dolayısıyla seçim bölgeleri olan Şırnak'a gelen DTP'li milletvekilleri Sevahir Bayındır ve Hasip Kaplan, Silopi İlçesi'nde partililerle bayramlaştı. Buradan Habur Sınır Kapısı'na giden milletvekilleri, TIR sahasında şoförlerle bayramlaştı, sorunlarını dinledi.
İkinci Ordu Komutanı Orgeneral Hasan Iğsız, “Önümüzdeki günlerde inanıyorum ki sizlerin de içini rahatlatacak halkımızın da içini rahatlatacak gelişmeler olacaktır” dedi.
Daha önce PKK’ya lojistik destek sağlamak suçundan tutuklanan Nihat Durmaz’ın silah getirmek için Irak’a gideceği ihbarını alan polis, Durmaz’ı takibe aldı.
Canımızdır











Eğitim’de tahribat sürerken, 10. Yıl Nutku’nun dışlandığı kitaplara Orhan Pamuk sokuldu. Mustafa Kemal ve arkadaşlarını hain ilan eden Damat Ferit korundu
1923 Yılının 6 Ekim Günü, Anadolu toprağında yenilmiş olan Emperyalist işgalcilerin, Gazi Mustafa Kemal'in
AKP İktidarı, geçtiğimiz dönemde, kendi adayının Cumhurbaşkanı seçilmesini başaramayınca, bu sorunu aşmak amacı ile bir anayasa değişikliği hazırladı. Buna göre cumhurbaşkanı, on birincisinden başlayarak halk tarafından seçilecekti. Ancak referandum sandığı ortaya çıkıncaya kadar genel seçim yapıldı ve yeni meclis 11. Cumhurbaşkanı'nı seçti. Ne var ki AKP iktidarı, Anayasa değişikliği takvimini kesmedi. Anayasa değişikliği, referandum takvimi işlerken, AKP iktidarının bir de Anayasa'yı toptan değiştirmek amacı ile "yeni bir Anayasa taslağı" hazırlattığı ortaya çıktı.
Aydın Doğan son günlerde yaptığı rejim tehlikesine dikkat çeken yayınlarını ve kızı aracılığı ile TUSİAD'dan yaptığı salvo atışlarını durduracak mı?
Harp Akademilerinin açılış töreninde konuşan Org. Yaşar Büyükanıt'tan çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Wall Street Journal gazetesi kıdemli editörlerlerinden Robert Pollock, Başbakan Tayyip Erdoğan ile yaptığı röportajında yer alan alan "Happened-Yaşandı, oldu" sözcüğüyle ilgili olarak "Yanlış anlaşıldım" dedi. Pollock, "Başbakan bana 'Happened' diye bir kelime kullanmadı. Ben, Başbakan'ın anlattıklarını özetlemek için kullandım" dedi.
İşte THY uçağında yaşanan bir olayın ayrıntıları...
Genelkurmay Başkanlığı, reform sürecini çok yakından izlediklerini vurgularken, hükümetten Kıbrıs, TCK 301 ve Vakıflar Kanunu gibi konularda çok hassas davranmasını istedi.
