19 Nisan 2008 Cumartesi

Taliban mensuplarının bıraktığı tarikat tipi sakallı ve şalvarlı İEET şöförleri


Yalçın Bayer'in köşesinde bir okuyucu sormuş.

SON zamanlarda özellikle Anadolu yakasında Üsküdar-Beykoz-Paşabahçe-Çengelköy vs. Boğaz hatlarında bazı belediye otobüsü şoförleri artık resmen Taliban mensuplarının bıraktığı tarikat tipi, göğüslerinin altına kadar inen sakallarla görev yapmaktadırlar.

Bunlardan bazıları bunun yönetmeliğe uygun olup olmadığını soran gazete muhabirine "Seni kafir sonunuz gelecek" diye bağırıp saldırganlaşacak kadar işi ileri götürmüşlerdir. Önce sünnet sakalı derken şimdi belediye otobüsü şoförleri resmen Taliban sakalları ve şalvar şeklinde üniforma pantolonlar giymeye başlamıştır.

Söz konusu olan özel halk otobüsü olsaydı bir şey demezdim ama belediye otobüsü şoförlüğü kılık kıyafet yönetmeliğine sahiptir ve bu şekilde sakal bırakmalarına hangi yönetmelik izin vermektedir? Bir vatandaş olarak vergilerimizle yaşayan İstanbul'da tarikat sakallı belediye şoförleri görmek beni çok üzüyor. Öte yandan bunu gidip de İETT amirliğine sorduğumda kötü muamele göreceğimi biliyorum. Bu durum aslında bir şeylerin hazırlığıdır. Yani kötü şeylerin. Yarın çarşaflı belediye memurlarına hazırlıyorlar bizi. Topluma ışık tutan bir gazeteci ve köşe yazarı olarak bu duruma kimin göz yumduğunu köşenizden Büyükşehir ve İETT başkanlarına sormanızı rica ediyorum.

İETT Yargıtay dinlemiyor
Yargıtay'ın sakallı memur çalıştırmaya devam eden Büyükşehir Belediyesi amirleri için verilen beraat kararını bozması, gözleri belediyelerdeki sakallı memurlara çevirdi. İETT'de çalışan memurlar arasında sakallılar da var, yakasız gömlek giyen de.

Eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen, 'Bu olaylar Tayyip Bey dönemini kapsıyor. Bir süre başörtülü zabıta denemesi yaptılar, tutmadı. Bu memur yasasına ve kılık kıyafet yönetmeliğine aykırı. O yüzden bunları belediyenin şirketlerinde çalıştırıyorlar. Yani başörtülü ve sakallıların kadrosunu belediye şirketlerinde yapıyorlar. Ama kamu alanında çalıştırıyorlar. Yasalara göre belediye şirketleri de devlette olduğu gibidir, suiistimal edilemez. 'Anonim şirkettir, burada türbanlı da olur' diyemezler' diye konuştu.

HACISI DA VAR, TOP SAKALLISI DA

İETT İş ve Trafik Kazalarını Önleme Derneği Başkanı Mehmet Kılıç, konuyla ilgili şunları söyledi: 'Hacı sakallısı da var top sakallısı da. Her kurumun bir işleyiş şekli var. Asker sivil giyince veya sakal bıraksa asker olduğu belli olur mu? İlköğretim okulu öğrencisi forma giymeden okula gitse öğrenci olduğu belli olur mu? Kurumumuzda yüzde bir de olsa sakallı çalışanlar var. Yani yaklaşık 60 şoför arkadaşımız. Ben 1995 yılında İETT'de eğitmenlik yaparken, alınan yeni elemanlar arasında sakallı ve şalvarlı olanlar vardı. Bunları uyardık ve sakallarını kestirdik.'

Siyasi tercih, inanç özgürlüğü değildir

'Memurların kılık kıyafeti bir yönetmelik ile düzenleniyor. Bu yönetmelik, hükümlere uygun davranmayanlar hakkında bir disiplin cezası uygulanmasını öngörüyor. Disiplin suçunun tekrarlanması halinde ceza, görevden çıkarmaya kadar varıyor. Görevini yerine getirmeyen, yönetmeliğin gereği olan disiplin cezasını uygulamayan yöneticilere de görevi ihmal ve yetkiyi kötüye kullanmak suçundan kanunda ceza öngörülüyor. Yargıtay'ın bozduğu kararın alındığı söz konusu davada, memurların siyasi amaçla sakal bıraktıklarının tespit edilmiş olması, disiplin cezasını daha da ağırlaştırıyor. Memurlar herhangi bir siyasi partinin uygulayıcısı değildir. Siyasi tercih, inanç özgürlüğü değildir. Bu tip durumların önü alınmadığında, kılık kıyafet memuriyete alınmada tercih sebebi haline gelebilir. Kadın bir görevli alınacaksa başörtülü memuru tercih edebilir, erkek alınacaksa sakallı tercih edilebilir. Genellikle yargıçlar kanundaki cezanın asgari sınırına riayet eder ve alt sınır olan cezayı uygular. Asliye Ceza Mahkemesi hangi gerekçeyle suç oluşmadığına karar vermiş, onu bilemem. Yargıtay'ın kararı daha uygun görünüyor.'

Hiç yorum yok: